TANRILAR OKULU

Size ‘öğretilen ve anlatılan dünyanın’, anlatıldığı gibi olduğunu söyleyenler sadece anlatanlardır. Korkmanız, çekinmeniz, endişe etmeniz gerektiği söylenen her şey, bu betimlemenin pençesindeki insanların fikirleridir. Oysa bunlar olumsuz duygulardır ve hiçbiri dünyaya geldiği haliyle insanın mayasında olan hisler değillerdir. İnsan korkusuz doğar. Korku, zorla ‘öğretilir’. Hastalıklar ‘öğretilir’. Ne hastalıklar, ne ilaçlar, ne de tedaviler gerçektir. Hastalıklar, benlikteki olumsuz yöndeki değişimlere karşılık gelen semptomlardır. Onlar bizi ancak kendimizi kanalize etmemiz gereken düşünce şekli için uyarma amaçlı ortaya çıkabilirler. Bizi fiziken zor durumda bırakmak için değil. Hayatınızda önünüze çıkan herkesin özel bir görev ile karşınıza geldiğine emin olun. Ve ona varlığı için teşekkür edin. Özellikle düşmanınızsa. Herkes sizi gösterir. Çünkü herkesi siz yarattınız. Bu dünyayı siz yarattınız. Bu sizin dünyanız. Sizi arayan arkadaşınız sizsiniz. Çalışanlarınız, üstleriniz, aileniz, hepsi sizsiniz. Yay da, ok da, hedef tahtası da; hepsi sizsiniz. Önünüzde gelecek varken, geçmişle uğraşmayın. Ama geleceği de yeni bir ‘eski geçmiş’ yaratmak için yaşamayın. Onu şekillendirin; bu kez şekillendirin; geçmişinizin tekrarlarından kurtulun. Mea Culpa’ felsefesini inkar ederek yaşamaktan vazgeçin. Başınıza gelmiş ve gelecek her şeyin tek sorumlusunun kendiniz olduğu gerçeğiyle barışmayı reddettiğiniz her gün tedavi süreciniz gecikecek, ‘yeni bir eski geçmiş’ için her seferinde yeni bir adım attığınızla kalacaksınız. Başınıza gelmiş ve gelecek her şey, düşünsel faaliyet kalitenizin, olaylar dünyasına uyarlanmış halidir. Düşlemezseniz, yaratamazsınız. Gerçek, düş artı zamandır. İnanmak için görmeyi beklemeyin. İnanın ki, görebilin. Beden olmadan düşleyemezsiniz. Düşleyen bedendir. Ona çok iyi bakın. Gereğinin ötesinde yiyecek, içecek, gereğinin ötesinde uyku, gereğinin ötesinde seks, hiçbir şeyin çözümü olmadığı gibi, çözümün üstünü örten uyuşturuculardır. Uyuşturucu almayın. Beyninizi örtmeyin. Orada geleceğiniz şekilleniyor. Dünyadaki en büyük ekonomik gerçek ‘mutluluk’tur. Ekonominin tanımı Mutluluk’tan başka hiçbir şey değildir. Her zaman iyi bir ekonomist olun.

Düşleyin, düşleyin, düşleyin. Düş, var olan en gerçek şeydir.

Folksonomic ve Web 2.0

Web 2.0, kullanıcıların bir web uygulaması içindeki olumlu katılımcılığı ve yazılımcıların başkalarının uygulaması içindeki özgürlüğü olarak kısaca açıklanabilir. Yani site içerisinde kontrolün en az olduğu statik, bireysel ve kontrolcü bir yapı yerine Web 2.0 gibi, dinamik, katılımcı ve özgür bir yapıya geçilmesidir.

Folksonomic, bir internet sitesi içerisinde kendi içeriğini oluşturabilmeye ve bunu etiketleyebilmeye izin veren yeni bir uygulamadır. Yani kullanıcıya üye olduğu siteyi özelleştirmesi fırsatı verir.

Flickr.com, del.icio.us, digg.com da bu iki uygulamanın en güzel örnekleridir.

bebek.com

bebek.com, bugün 3 yaşından küçük çocuğu olan ebeveynlerin ziyaret ettiği, üye sayısı 650 binin üzerinde, ayda 6000 fatura kesen, sektöründe dünyanın en büyük 2. bebek sitesidir.

Anne ve babalara aydınlatıcı bilgiler verilen bebek.com’un altında, e-bebek.com ve fotobebek.com adlı iki site daha hizmet vermektedir. Ürün satışları e-bebek.com üzerinde yapılırken, fotobebek.com üzerinden de bebek fotoları yayınlanmaktadır.

e-bebek.com üzerinden satılan ürünlerden komisyon alınmasının yanında, ürün satan firmalardan aylık bir ücrette alınmaktadır.

bebek.com, internet sitesi olarak açılmış sonradan 700 m2’lik fiziki bir mağazaya dönüşmüştür. Bugünlerde 5000 m2 bir plazaya geçilmesi düşünülmektedir. Bu mağazada yeni ürünlerin yanında ikinci el ürünler de satılacak ve müşterilerin mağazaya gelmeleri için bir neden daha yaratılacaktır.

İnternet sitesinden ürünleri gören müşteri satın almak için mağazayı ziyaret etmektedir. Bu nedenle mağazada satış oranı %98 gibi çok yüksek bir orana ulaşmıştır. Katalog ile satışın farklı bir şekli olarak düşünülen bu yöntemde müşteri ürünü internetten incelemekte ve beğendiği ürünü mağazadan satın alabilmektedir.

Sitenin açıldığı ilk yıllarda kargo firmalarının ürünleri tedarikçilerden alarak müşterilere kadar ulaştırması da bebek.com’un gelişimine katkıda bulunmuştur.

Her ay google’a yüksek bir reklam ücreti ödeyen bebek.com’un başabaş noktasına ulaşması 3 yıl sürmüştür.

Bütün ürünlerini mağazaları ve depolarında bulunduran bebek.com ürünlerini bu noktalardan müşteriye ulaştırmaktadır. Bir çok ürünün en büyük toplu alıcısı olması nedeniyle de fiyat avantajı sağlamaktadır.

Rakiplerinden farklı olarak tedarikçilerin güvenini kazanmış bir firma olan bebek.com stok devir hızında 21 günü yakalanmaya çalışmaktadır.

Türkiye’deki 3 yaşından küçük çocukları olan anne babalardan % 1 bebek.com’un müşterisidir.

Bundan sonra da bebekland şeklinde otellerin, çocuk hastanelerinin ve eğlence merkezlerinin olduğu bir yapılanma planlanmaktadır.